24 Aralık 2012 Pazartesi
LIE
Sometimes...
I believe in you,
To turn back to me.
But I know that won't happen.
Sometimes...
I rebel to our destiny,
To cry out things inside me.
But I just can't do that.
Sometimes...
I believe in love,
For don't believe in reality.
But I know that's the truth.
Anytime...
They didn't come true and won't.
I know all the things why you said.
But I know all these things were a lie.
17 Aralık 2012 Pazartesi
Hayat ve Hayaller
O saf ve temiz çocuk kalbiyle tüm hayallerinin bir gün gerçek olacağına inanarak hayata başlar insanoğlu. Büyüdükçe omzundaki sorumluluk yükü de artar, sorumlulukları arttıkça çocukken kurduğu hayallerin bir çoğunun boş hayaller olduğunu görmeye başlar. Çocuk büyür ve arkasına dönüp bakar. Hayalini kurduğu onca şey o kadar yıl boyunca gerçekleşmemiş sadece düşüncelerde yatan tatlı birer anı haline gelmiştir. Onca yıl acı ve göz yaşından başka bir şey vermemiştir.
Hayaller insanı olgunlaştırırken çocuk ruhunu da birer birer götürür. Ta ki o yaşlı dediğimiz insan tabakası oluşana kadar. Asıl insanı yaşlı kılan fiziksel yaşı değil, içindeki yaşama enerjisini besleyen hayallerinin ne derecede ölmesine izin verdiğidir.
13 Aralık 2012 Perşembe
I Need You
I need you.
To pour out my troubles on my heart.
To heal your wound inside me.
I need you.
To protect me from myself.
To catch the perfection on this evil world.
I need you.
Like a flower which needs to water,
Like a creature that doesn't live without getting air.
I need you.
To get rid of the darkness that lies in my mind,
To get rid of those growing long last shadows beneath my heart.
I need an angel.
To carry my sins,
However who is elevated but won't to bear them.
I need a second heart.
To complete with mine.
To create a whole heart.
I love you.
Like nobody's will understand,
Even I didn't understand which lies beneath my heart.
Because I can't find any reason to love you.
12 Aralık 2012 Çarşamba
Sorular ve Cevaplar
Neden kalbim hala senden vazgeçemiyor?
Neden seni bu kadar sevdim?
Nasıl bu yükü kaldırabiliyor?
Kalbim bu acıya bir son vermek istiyor.
Tüm bunların bitmesini ve temiz bir sayfa açtığımı görmek istiyorum.
Açtığımızı...
Nasıl sana aşık olabilecek kadar aptal olabildim?
Sana ihtiyacım var.
Yüreğimdeki yükü dökebilmem için.
İçimdeki yaranı iyileştirebilmek için.
Sana ihtiyacım var.
Beni benden koruyabilmem için.
Sana ihtiyacım var.
Tıpkı bir çiçeğin suya olan ihtiyacı,
Bir canlının havaya olan ihtiyacı gibi.
Sana ihtiyacım var.
Aklımda yatan, kalbimde büyüyen sonsuz karanlığı dağıtabilmek için.
Bir meleğe ihtiyacım var.
Günahlarımın yükünü hafifletebilecek,
Ancak üstlenmeyecek kadar asil.
İkinci bir kalbe ihtiyacım var.
Benimkini tamamlayacak olan.
Bir bütünü yaratabilecek olan.
Seni seviyorum.
Seni kimsenin anlayamayacağı,
Benim bile hala anlayamadığım bir aşkla seviyorum.
Çünkü bir sebebi yok.
Senin mutluluğunla bile gülüyor, huzur buluyor yüreğim.
Kendini nasıl mutlu hissediyorsan,
Bırak kalbimi o da öyle mutlu olsun!
15 Kasım 2012 Perşembe
Hayko Cepkin - Aşkın Izdırabını (2012)
Hayko'nun bu yeni albümündeki en sevdiğim parçaları Geç Kaldım ve Paranoya oldu. Lütfen hak ettiğini düşündüğünüz sanatçıları destekleyin. D&R'ın internet fiyatı 14tl, mağaza fiyatı 17.5tl'dir. Keyifli dinlemeler. :)
Bitrate: 192kbps
Password: Madsean
Tracklist
1. Paranoya
2. Geç Kaldım
3. Platonik
4. Kabulleniş
5. İçgüdü
6. Aşk Kitabı
7. Tek Gecelik
8. Tükenmiş
9. Takıntı
10. Kıskançlık
11. Paranoya (Klasik)
12. Geç Kaldım (Akustik)
13. Platonik (Elektronik)
14. Boynuz Track
Download
Download
Etiketler:
aşkın ızdırabını,
hayko cepkin,
rock
3 Kasım 2012 Cumartesi
Yalnızlık
Herkes yalnızlığı yalnız kalmak olarak tanımlar genelde. Hüzünlü bir şekilde geçip balkonuna bir gece vakti, gözleri yıldızlara takılı hayalleri peşinde koştururken görür kendini bir an için. Ancak kimse bilmez yalnızlık bu değil.
Yalnızlık: Koskoca geçen o uzun yıllarınızda kendinize istediğiniz, kendi düşünce ve ruh yapınıza uygun birisini hiçbir şekilde bulamadıktan sonra, günün birinde çok kalabalık bir ortamda kalıp ortamdaki çoğu insanı tanıdığınızı fark edip de o kalabalığın içinde düştüğünüz o dipsiz kuyudur.
31 Ekim 2012 Çarşamba
Milo Greene - Milo Greene (2012)
Etiketler:
alternative rock,
indie rock,
milo greene
11 Ekim 2012 Perşembe
Nyctalgia (Silvio Pfiffner) - Coming Home (2011) (Single)
Bu Silvio Pfiffner abimizin 2011 Aralık ayında arkadaşının yaptığı bir kısa film için oluşturduğu bir single parçasıymış. Keyifli dinlemeler.
Etiketler:
ambient,
coming home,
nyctalgia,
piano,
Silvio Pfiffner
10 Ekim 2012 Çarşamba
Tülay - Büklüm Büklüm
ne söylesen ne beklesen
yaradandan ya da kaderinden
ele geçmez istediğin
uğruna savaş vermediysen
sanki seni boğar gibi
sanki yeniden doğar gibi
sanki zaman zaman ölür gibi
acısını, çilesini çekmediysen
hani büklüm büklüm boynunda
hani paramparça ruhunda
hani soran gözlerle kapında
bekleyen dargın anıların gibi
sevilmeden de sevmeyi
neyi özlediğini bilmeyi
acı da olsa yine gerçeği
görüp de söylemeyi bilmediysen
sanki seni boğar gibi
sanki yeniden doğar gibi
sanki zaman zaman ölür gibi
acısını, çilesini çekmediysen
hani büklüm büklüm boynunda
hani paramparça ruhunda
hani soran gözlerle kapında
bekleyen dargın anıların gibi
yaradandan ya da kaderinden
ele geçmez istediğin
uğruna savaş vermediysen
sanki seni boğar gibi
sanki yeniden doğar gibi
sanki zaman zaman ölür gibi
acısını, çilesini çekmediysen
hani büklüm büklüm boynunda
hani paramparça ruhunda
hani soran gözlerle kapında
bekleyen dargın anıların gibi
sevilmeden de sevmeyi
neyi özlediğini bilmeyi
acı da olsa yine gerçeği
görüp de söylemeyi bilmediysen
sanki seni boğar gibi
sanki yeniden doğar gibi
sanki zaman zaman ölür gibi
acısını, çilesini çekmediysen
hani büklüm büklüm boynunda
hani paramparça ruhunda
hani soran gözlerle kapında
bekleyen dargın anıların gibi
22 Temmuz 2012 Pazar
Enrico Macias Selections
Enrico Macias'tan oluşan bu güzel listeyi sizlere sunuyorum. Keyifli dinlemeler.
Password: Madsean
21 Temmuz 2012 Cumartesi
Hayat Devam Ederken...
İnsan birisine aşık olunca akıl o yeri terk edermiş. Terk eden etti zaten. Bu kalpten çıkmaz dediğin insan belki çıkmaz ancak gün gelecek unutulacaksın. Sen ne kadar seversen karşı taraf bir o kadar uzak kalır sevenine. Hele bir de sevilen kişi de kadir kıymet bilmez ise garip triplere girerse seven için çok zordur içinden çıkılmaz bir hal alır bu durum. Çaldığı kalbi geri almak istersin, geri de vermez garanti süresini aştıysanız. Sen bu hayatı onunla yaşayıp, tüm ömrünü ona adamak isteyip, ayaklarının altına alırsın gururunu, onurunu ama o durup da bir kere özür dilemeyi de geçtim, senin için tek kelime dahi etmez. İşte o zaman yaşarken ölenler grubuna katılırsın. Ağlamak istersin ancak o aşamayı çoktan geçmişsindir. Sol kaburganı yerinden söküp gitmiştir çoktan ama onun bundan haberi bile yoktur. Ne tadınız kalmıştır, ne tuzunuz. Aslında durup düşününce ne gariptir ki dünya denen şu hanede daha nice açlar, işsizler, engelliler dururken siz kalkıp aşk acınızı dünyanın en büyük acısıymış gibi içinizde yaşarsınız. O insanlar ne yapsın, kimlere gitsin de derdine derman bulsun. Biz aşk acısı çekenlerin dostları da mutlaka vardır derdini anlatabileceği güzel bir rakı sofrası etrafında. Gerçi dost dediğinin de pek hası kalmadı bu devirde ama olsun sen yine de anlat ki azcık derdin onlara da dert olsun. Alem biraz aşk görsün. Sevişmek değil!
19 Temmuz 2012 Perşembe
Snow Patrol - Chasing Cars (2007 Version)
We'll do it all
Everything
On our own
We don't need
Anything
Or anyone
If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?
I don't quite know
How to say
How I feel
Those three words
Are said too much
They're not enough
If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?
Forget what we're told
Before we get too old
Show me a garden that's bursting into life
Let's waste time
Chasing cars
Around our heads
I need your grace
To remind me
To find my own
If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?
Forget what we're told
Before we get too old
Show me a garden that's bursting into life
All that I am
All that I ever was
Is here in your perfect eyes, they're all i can see
I don't know where
Confused about how as well
Just know that these things will never change for us at all
If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?
17 Temmuz 2012 Salı
Comic-Con 2012: Supernatural Panel
15 Temmuz 2012 Pazar
Huey Lewis and The News Selections
Huey Lewis and The News grubundan seçtiğim beğenerek dinlediğim parçaları sizlerle paylaşmak istedim.
Keyifli dinlemeler.
Genre: Rock'n Roll, Jazz'n Roll
Password: Madsean
Bitrate: 320kbps
Tracklist
1. Back In Time
2. Better Be True
3. Buzz Buzz Buzz
4. Do You Believe In Love
5. Hip To Be Square
6. Hope You Love Me Like You Say You Do
7. I Know What I Like
8. I Want A New Drug
9. I Want You
10. If This Is It
11. If You Really Love Me You'll Let Me
12. Now Here's You
13. Old Antone's
14. Some Of My Lies Are True (Sooner Or Later)
15. The Heart Of Rock n Roll
16. The Power Of Love
17. Trouble In Paradise
18. Walking With The Kid
19. Whatever Happened To True Love
20. Who Cares
21. Workin' For A Livin'
Etiketler:
huey lewis and the news,
rock'n roll
10 Temmuz 2012 Salı
İnsanlık Adına Kısa Bir Yazı
Birisi bir yerlerde senin yüzünden üzülüp, ağlarken sen orada kalkıp hiçbir şey olmuyormuş gibi davranabiliyorsan sen gelmiş geçmiş en iyi kalpsizsin demektir. Sen kalkıp onu aramaya, sormaya tenezzül dahi etmiyorsan duyarsızlık konusunda da uzmanlaştığını resmi olarak belgelersin. Böyle bir durumda eğer "Yok ben duygusuz ve duyarsız değilim." diyorsan senin aklından şüphe etmek benim en temel hakkımdır.
Abigail Williams - Becoming (2012)
Genre: Melodic Black Metal
Password: Madsean
Bitrate: 320kbps
Tracklist
1. Ascension Sickness
2. Radiance
3. Elestial
4. Infinite Fields Of Mind
5. Three Days Of Darkness
6. Beyond The Veil
Etiketler:
abigail williams,
becoming,
Black Metal
9 Temmuz 2012 Pazartesi
Düşbaz - Güzel Günler (2009)
Etiketler:
alternative rock,
düşbaz,
güzel günler
İki Çift Lakırdı (Kazma)
Aslında bu yazımın pek bir amacı yok. Bu yüzden işi olan, "yok efenim ben acil dışarı çıkacağım, okula uğrayıp öğrenci belgesi çıkartmam gerekiyor, asker durum belgesi almam gerekiyor, sevgilim beni bekler" diyeniniz varsa içinizde çıksın gitsin şimdiden. Bana beni dinleyecek adam lazım.
Bu insanlarda ahlak ve saygı kalmamış arkadaş. Bakıyorum da şu güzelim ülkemde olan, şu minnacık dünyamızda olan olaylara, insanların birbirini kırıp geçmesi savaşlar vermesi bu kadar kolay mı arkadaş. Nedir bu yani hani durup düşünmeden edemiyor insan. Kendisini Tanrı sanan bazı aymazlar var bence dünyayı yönetmeye çalışan oradan bir ıslık çalıyor hop önüne istediği adamın kellesi altın tepside sunuluveriyor. Yahu arkadaş nerede kaldı insani duygularınız sizin? Nerede o günler? Ya aslında belki de vakti gelecek dünya yetmeyecek insanlara. O yüzden bu savaşlar ki populasyon azalsın ama neden bu şekilde olmak zorunda ki anlayamıyorum. Öyle bir dünya ki bu, kocaman evrende ufak bir kibrit tanesi kadar kalırken, incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden insanlar birbirleriyle her gün kavga ediyor, alt komşusunu pompalıyla öldürüyor vesaire vesaire. Düşünün belki de ben şu an tüm bunları yazarken aynı anda kim bilir kaç kişi; eşiyle ya da sevgilisiyle yatağında sevişirken, binlerce insan bir yerlerde bomba ve silah sesleri arasında uyuyabilecek, kafasını yaslayabilecek bir yer arar, kimileri "Yarın da acaba iş bulabilir miyim?" diye kendi kendine sorarken, kimileri de "Oh be bugün de ekmeğimizi paramızı kazandık, karnımızı da doyurduk çok şükür." derken bazı varlıklar da "Bugün en son 10 dk öncekiyle beraber son 1 ayda 100.000'inci kişinin ölümüne, 100.000 ailenin ocağına ateş düşmesine ön ayak oldum." diyerek -huzur- içinde uykusuna dalmakla meşgul. Yani neticede demem o ki, bu öyle bir silsile ki siz bir harekette bulunduğunuz takdirde dünyaya karşı, etki-tepki yasasına binaen o da tepkisini dolaylı yoldan gösterir size karşı. Ne kadar boş adam varsa benim gibi de bunları düşünerek kafayı yer, artık öyle bir raddeye gelir ki dünya yansa umruna gitmez. Zaten tüm olaylar size dediğim gibi olumlu ya da olumsuz şekillerde bir şekilde gelip bulacak sizi ve alt üst edecek. Kimisi kaçacak bir delik arayıp "Yer yarılsa da yerin dibine girsem." diye düşünecek, kimisi de mutluluğuna kucak açıp "İyi ki bulmuşum seni/sizi seviyorum." diyerek sevgi sözcükleriyle açılan Aşıklar Kapısı'nı açacak. İşte o zaman zaten onlar için dünya dursa bile o dakikadan sonra cennetin kapıları açılmış olacak. Bir de bekleyenler var bu dünyada, dünyaya hiçbir şey kat(a)madan gidenler. Onlar da göçüp gittikten sonra bu diyardan, tarihin tozlu sayfalarında yok olup gidecekler. Hatırlayanları olmayanlardır onlar. Sadece doğru şeyi bekleyip kendisini onun gelmesiyle açılmaya yemin etmiş bir güle benzetenlerdir onlar. Canı sıkılır, içi acır ama her nedense o doğru sinyalin gelmesiyle, o gücün gelmesiyle kendisini toparlamayı değişmeyi başarmak isteyenlerdir onlar. O vaktin gelmesiyle insanlık adına faydalı birşeyler yapmak isteyenlerdir. O güzel şey dünyasına düştüğündeyse zaten o kişi için dünya cennet olmuştur bile. Siz ona "Dünya yıkılıyor." deseniz bile dönüp size bakmayacaktır çünkü ölse bile uğrunda ölmeye değecek bir amaç bulmuştur çoktan kendisine.
Mahşer günü gelir ve sıra sırat köprüsünden geçmeye gelir. Sağınıza solunuza bakarsınız, uzun sakallısı var, uzun saçlısı var, takkelisi var, zencisi var, beyazı var, çekik gözlüsü var, var oğlu var. Sonra bir bakarsınız köprüden bir bir düşer bu insanlar yavaş yavaş ilerlerken. Aralarında bazıları karşı tarafa geçmeyi başarmıştır. Herkes geçti ve en sona siz kaldınız diyelim. Bir de bakmışsınız ki beraberinde geldiğiniz 5 milyarcık insandan sadece 500 milyonu karşı tarafa geçebilmiştir (faraza). E n'oldu şimdi? Hastayım hastayım dedim inanmadınız n'oldu şimdi?
Günün Özeti:
Bu insanlarda ahlak ve saygı kalmamış arkadaş. Bakıyorum da şu güzelim ülkemde olan, şu minnacık dünyamızda olan olaylara, insanların birbirini kırıp geçmesi savaşlar vermesi bu kadar kolay mı arkadaş. Nedir bu yani hani durup düşünmeden edemiyor insan. Kendisini Tanrı sanan bazı aymazlar var bence dünyayı yönetmeye çalışan oradan bir ıslık çalıyor hop önüne istediği adamın kellesi altın tepside sunuluveriyor. Yahu arkadaş nerede kaldı insani duygularınız sizin? Nerede o günler? Ya aslında belki de vakti gelecek dünya yetmeyecek insanlara. O yüzden bu savaşlar ki populasyon azalsın ama neden bu şekilde olmak zorunda ki anlayamıyorum. Öyle bir dünya ki bu, kocaman evrende ufak bir kibrit tanesi kadar kalırken, incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden insanlar birbirleriyle her gün kavga ediyor, alt komşusunu pompalıyla öldürüyor vesaire vesaire. Düşünün belki de ben şu an tüm bunları yazarken aynı anda kim bilir kaç kişi; eşiyle ya da sevgilisiyle yatağında sevişirken, binlerce insan bir yerlerde bomba ve silah sesleri arasında uyuyabilecek, kafasını yaslayabilecek bir yer arar, kimileri "Yarın da acaba iş bulabilir miyim?" diye kendi kendine sorarken, kimileri de "Oh be bugün de ekmeğimizi paramızı kazandık, karnımızı da doyurduk çok şükür." derken bazı varlıklar da "Bugün en son 10 dk öncekiyle beraber son 1 ayda 100.000'inci kişinin ölümüne, 100.000 ailenin ocağına ateş düşmesine ön ayak oldum." diyerek -huzur- içinde uykusuna dalmakla meşgul. Yani neticede demem o ki, bu öyle bir silsile ki siz bir harekette bulunduğunuz takdirde dünyaya karşı, etki-tepki yasasına binaen o da tepkisini dolaylı yoldan gösterir size karşı. Ne kadar boş adam varsa benim gibi de bunları düşünerek kafayı yer, artık öyle bir raddeye gelir ki dünya yansa umruna gitmez. Zaten tüm olaylar size dediğim gibi olumlu ya da olumsuz şekillerde bir şekilde gelip bulacak sizi ve alt üst edecek. Kimisi kaçacak bir delik arayıp "Yer yarılsa da yerin dibine girsem." diye düşünecek, kimisi de mutluluğuna kucak açıp "İyi ki bulmuşum seni/sizi seviyorum." diyerek sevgi sözcükleriyle açılan Aşıklar Kapısı'nı açacak. İşte o zaman zaten onlar için dünya dursa bile o dakikadan sonra cennetin kapıları açılmış olacak. Bir de bekleyenler var bu dünyada, dünyaya hiçbir şey kat(a)madan gidenler. Onlar da göçüp gittikten sonra bu diyardan, tarihin tozlu sayfalarında yok olup gidecekler. Hatırlayanları olmayanlardır onlar. Sadece doğru şeyi bekleyip kendisini onun gelmesiyle açılmaya yemin etmiş bir güle benzetenlerdir onlar. Canı sıkılır, içi acır ama her nedense o doğru sinyalin gelmesiyle, o gücün gelmesiyle kendisini toparlamayı değişmeyi başarmak isteyenlerdir onlar. O vaktin gelmesiyle insanlık adına faydalı birşeyler yapmak isteyenlerdir. O güzel şey dünyasına düştüğündeyse zaten o kişi için dünya cennet olmuştur bile. Siz ona "Dünya yıkılıyor." deseniz bile dönüp size bakmayacaktır çünkü ölse bile uğrunda ölmeye değecek bir amaç bulmuştur çoktan kendisine.
Mahşer günü gelir ve sıra sırat köprüsünden geçmeye gelir. Sağınıza solunuza bakarsınız, uzun sakallısı var, uzun saçlısı var, takkelisi var, zencisi var, beyazı var, çekik gözlüsü var, var oğlu var. Sonra bir bakarsınız köprüden bir bir düşer bu insanlar yavaş yavaş ilerlerken. Aralarında bazıları karşı tarafa geçmeyi başarmıştır. Herkes geçti ve en sona siz kaldınız diyelim. Bir de bakmışsınız ki beraberinde geldiğiniz 5 milyarcık insandan sadece 500 milyonu karşı tarafa geçebilmiştir (faraza). E n'oldu şimdi? Hastayım hastayım dedim inanmadınız n'oldu şimdi?
Günün Özeti:
7 Temmuz 2012 Cumartesi
The Best Pessimist - Love Is... (2012) (EP)
Genre: Post Rock / Ambient
Password: Madsean
Bitrate: 320kbps
Tracklist
1. Love Is...
2. Closeness
3. We Made Our History
4. Above The Fog (Pt.I)
5. Above The Fog (Pt.II)
6. December 2,1000
7. The Most Cold Winter
Etiketler:
love is,
post rock,
the best pessimist
2 Temmuz 2012 Pazartesi
Aşk
Aşk nedir öncelikle bu soruya bir cevap bulmak gerekir. Kimisi der futbol, kimisi der sevgiliye duyulan tarif edilmez duygu, kimisi der doğaya sevgi...
Ömer Hayyam / Dörtlükler
Nasıl tanımlarsanız tanımlayın, tek bir ortak yönü vardır tüm bunların: Heyecan.
Heyecanınızı hiçbir şekilde durduramazsınız bu duygu karşısında. Adeta bir sel gibi alır sizi sürükler götürür beraberinde denizlerde boğulana kadar.
Genellikle aşk duygusu sevgiliye duyulan özel bir his olarak tanımlanır. Bu tarif edilmez duyguyu yaşamak herkese gün gelir elbet nasip olur. Hiç kimse ben hiç aşık olmadım demez, diyemez. Olmadıysa da bir yerlerde onu bekliyordur kaderindeki kişi. Bu öyle yoğun garip bir duygudur ki aynı anda hüzünlenip üzülürken mutlu da olursunuz, bundan garip bir haz alırsınız. Aslında her insanda bu bağlamda bir mazoşist ruhu yatar.
İlk olarak bir görsel olarak etkileşim, bir çekim başlar bu kısım yıldırım çarpmış gibi yapan kısımdır. Feleğini şaşırtır, başını yastığa koyduğunda mutluluktan havalara uçarken bir anda yere doğru güçlü bir şekilde çakılır ağlamaya başlarsınız. Neler olduğunu anlayamadan tekrar bir mutluluk hissi sarar tüm bedeninizi. Kısacası kimyanızı allak bullak eden bir kargaşaya bulaşmışsınızdır bir kere ancak ne yaparsanız yapın bu durumdan kurtulamazsınız. Zaman içerisinde bu durum sizin için gayet normal bir hal alacak günlerce onu görmek için can atacaksınız. Onu göremediğiniz, konuşamadığınız her gün sizin için ızdırap gelecek, bu acı sizin için şarap etkisi yaratıp sizi sizden alacak. Diyelim ki ilk konuşma, tanışma aşamasını atlattınız ve bu andan itibaren birbirinizi daha yakından tanıma olasılığınız arttı. Bu andan itibaren kendiniz olmalı ve ona karşı hissettiklerinizi bir şekilde belli etmeniz gerekmektedir çok geç olmadan aksi takdirde karşı taraf sizi arkadaştan, dosttan öte bir şey olarak göremez. Bu aşamayı da atlatıp ona düşüncelerinizi duygularınızı anlattığınız gerçeğini ortaya koyalım bir de. Karşı taraf, eğer kafası karışmış bir halde ve başka bir ilişkisi olmuşsa o zamana kadar ondan vazgeçemediği için size türlü yalanlar uydurarak başınızdan savma girişimlerinde bulunmaya başlar. Bunlar türlü bahaneler olabilir. Ancak siz gerçekten aşık olduğunuz bu kişinin karşısında tek kelime dahi edemez kendinizi savunacak bir tek harfi dahi bilinçli olarak çıkartamazsınız. Sanki o anda zaman durmuş sadece onu dinleyip gözlerine bakmakla meşgulken içinizden ruhunuz çekilirmişçesine bir hisse kapılarak beyninizin içerisinden çığlıklar atarsınız "Seni seviyorum. Sana aşığım." diyerek ancak nafile. Karşınızdaki bir bakmışsınız ki diyeceğini demiş ve çekip gitmiştir. Tekrar görüşeceğiniz, arkadaş kalabileceğiniz yalanını bile giydirmiştir çoktan üstünüze ki üşütmeyesiniz diye. Ancak nereden bilsin ki üstünüze verdiğini sandığı battaniyenin ince bir hırkadan ibaret olduğunu. Üşürsünüz, her gece onun sizinle konuşacağını ümit ederek, bekleyerek üşürsünüz. O soğuk kış gecelerinde yanınızda sarınacak sıcak bir battaniyeyi bekleyerek üşürsünüz. Dostlarınız size akıl verip unut artık onu diyecektir kesinlikle. Ancak siz onların içinizde olanlardan bihaber konuştuğunu bildiğiniz için kafa sallayıp mutlu görünmeye çalışacaksınız onlar için. İçiniz kan ağlarken, hasretiyle yanarken yüzünüze taktığınız o mutluluk maskesi sizin sığınağınız olacak. O maskenin altından gizli gizli ağladığınızı hiç kimse bilemeyecek. Geçen her gece onun sizinle konuşacağı umuduyla yanarken, siz kendinizi bu yalana iyiden iyiye inandıracaksınız. Hiçbir zaman anlayamayacaksınız o mutlu gördüğünüz sokaklarda el ele dolaşan aşıkların nasıl bu raddeye geldiklerini. Çünkü siz içten sevensinizdir. Aşkın hakkını verdiğiniz düşünüyorsanız dönüp kendinize baktığınızda, üzgünüm ancak siz bu dünyaya sadece acı çekmek için gelmişsiniz demektir. Çünkü duygusallık dünyamızda zayıflık, çelimsizlik olarak görülüyor ve hor görülen bu insanlardan dolayıdır ki intiharlar. Çünkü siz kıvranırsınız, çünkü siz gerçek aşka inanansınız. Karşınızdayken en çok onunla konuşmayı isterken, konuşamayıp kıvranansınızdır siz. Aşk sizin için acı olmuştur artık. Çünkü hiçbir zaman gelmeyeceğini gün gelecek kavrayacaksınız. İşte o gün aşka olan inancınız da kaybolacak. İşte o gün dünya bir Mecnun'unu daha yitirmiş olacak. Aradığınız Leyla ortalıklardan yok olup başka birinin kollarında olacak.
Gün gelip de musalla taşına yatırdıklarındaysa sizi, mezarınızın yanından dahi geçmeyecek. Daha sonraları eş, dost, akrabadan duyarsa eğer arkasına dönüp belki 2 damla gözyaşı dökecek ama giden geri dönmeyecek ki bir daha. Bu kahpe dünya bir Mecnun'unu daha gömmüştür kara topraklarına Leylasının gözüne bir kez daha bakamadan.
Eskilerin bir sözü vardır: Kavuşursan meşk olur, kavuşamazsan aşk olur.
"Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
Bir başkasına tutulmuş, o da dertli;
Derdimin dermanı kendi derdinde.
Hekim hasta olunca kime gitmeli."
Ömer Hayyam / Dörtlükler
29 Haziran 2012 Cuma
Orhan Gencebay - Meyhaneci-Musalla Taşı
Bir gün içki dolu vücudum
Musalla taşına konursa
Sen bilirsin meyhaneci onu nasıl sevdiğimi
Namazım kılınır da
Merhumu nasıl bilirsiniz diye sorulursa
Tek suçu aşka inanmaktı
İyi biliriz dersin değil mi
Dertliyim derdim dünyadan büyük
Meyhane evim, sarhoşlar dert arkadaşım
Elimde sigaram dumanı da bir başka yük
Anam da babam da sensin şarap
Meyhaneci bir tek sırdaşım
Geçti artık değil mi bizim
Bizim neşemiz her şeyimiz
Hayat ızdırap felek kahpe kahpe değil mi
Her yudumda damla damla artan kederimiz
Gün gelir de meyhaneyi mezar yapar değil mi
25 Haziran 2012 Pazartesi
Kiske/Sommerville (2010)
Genre: Melodic Power/Heavy Metal
Password: Madsean
Bitrate: 256kbps
Tracklist
1. Nothing Left To Say
2. Silence
3. If I Had A Wish
4. Arise
5. End Of The Road
6. Don't Walk Away
7. A Thousand Suns
8. Rain
9. One Night Burning
10. Devil In Her Heart
11. Second Chance
12. Set A Fire (Bonus Track)
7 Haziran 2012 Perşembe
Soulfallen Discography
Genre: Melodic Black/Death Metal
Country: Finland
Password: Madsean
ALBUMS
World Expiration (2007)
Grave New World (2009)
The Promise Of Hell (2012)
1 Haziran 2012 Cuma
Various Artists - Whom The Moon A Nightsong Sings (2010)
Genre: Neofolk
Bitrate: 96kbps
Password: Madsean
Tracklist
CD 1
1. Vali - Hoestmelankoli
2. Empyrium - The Days Before The Fall
3. Nest - Summer Storm (Acoustic)
4. Nebelung - Ich Würd es Hören
5. October Falls - Viima
6. Ainulindale - A Year of Silence
7. Les Discrets - 5, Montée Des épies
8. Les Discrets - Aprés L'Ombre
9. Musk Ox - Solstice
10. Havnatt - Dagen Og Natta
11. Dornenreich - Dem Wind Geboren
12. Vali - Haredans I Fjellheimen
CD 2
1. Nhor - Upon The Wind Its Wings Beat Sorrow Into The Stars
2. Ulver - Synen
3. Neun Welten - Pan
4. Tenhi - Kausienranta
5. Bauda - Ocaso (Acoustic)
6. Orplid - Stille (Demo)
7. Nucleus Torn - Krahenkönigin III
8. Lönndom - Spranget Ur Ursprunget
9. Syven - How Fare The Gods
Etiketler:
neofolk,
whom the a moon nightsong sings
29 Mayıs 2012 Salı
Seth ECT - Godspeak (2011)
2008 sonunda Ankara'da Aybars Altay, Mert Tartaç, Murat Alkan ve Izmael tarafından kurulan genel olarak endüstriyel tarzda black metal tınıları da yakalamanızı sağlayan biraz da pyschedelic olan, gelecek vaadeden bir gruptur Seth ECT. Kendi siteleri üzerinden ulaşabilirsiniz albümüne. Yakın bir süre içerisinde de 4 parçalık bir EP yayınlayacaklarını duyurmuşlar kendi siteleri üzerinden. Girin beğenin, albümü alın aldırın. : ) Keyifli dinlemeler.
Genre: Industial, Psychedelic, Black Metal
Country: Turkey
Bitrate: 320kbps
Tracklist:
1. ECT
2. B.L.A.S.T
3. For Se7en Years
4. Hollow Earth
5. Heart Beat
6. Call of Ancients
7. Orison
8. Earth Rise
9. Keops
10. Simurgs
11. Orison II
Etiketler:
Black Metal,
Godspeak,
Industrial Metal,
Seth ECT
26 Mayıs 2012 Cumartesi
Norrda - Infinite Face (2007)
Country: Turkey
Genre: Easy Listening, Electro Pop
Bitrate: 320kbps
Password: Madsean
Tracklist
1. Remedy
2. Infinite Face
3. Glow
4. Sultan
5. Circles
6. I Know
7. Two To One
8. Peace That You Hide
9. Foggy Eyes
Etiketler:
easy listening,
electro pop,
Infinite Face,
Norrda
Feelings That I Can't Hide
Maybe I'm confused
Maybe I'm depressed
Beyond that
Deep inside
I feel like I'm in love
With passion
With obsession
This is gonna kill me.
Killing me at darkest, restless nights.
You told me that I know myself
But I couldn't tell anything about that.
Do you really think that's over?
Do you really think that I can't tell you anything?
Someday, somehow, somewhere...
I'll tell you everything
And every feelings that I couldn't hide.
14 Mayıs 2012 Pazartesi
Esaret
Şu martılar kadar hür, tasasız olmak vardı şu dünyada. İnsan aklı, sorumluluk ve risk almayı gerektirdiği için hiç kimse istediği hürriyete tam anlamıyla hiç bir zaman kavuşamaz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Amesoeurs Discography
Uzun zamandır sevdiğim, dinlediğim, kulakta ayrı bir tat bıraktığını düşündüğüm nadide, fransız asıllı bir gruptur kendileri. Keyifli ...
-
Genre: Neofolk Bitrate: 96kbps Password: Madsean Tracklist CD 1 1. Vali - Hoestmelankoli 2. Empyrium - The Days Before ...
-
Country: Germany Genre: Dark Neofolk Bitrate: 320kbps Tracklist 1. Saviour 2. Dead Winter Ways 3. In The Gutter Of T...