22 Temmuz 2012 Pazar

Enrico Macias Selections


Enrico Macias'tan oluşan bu güzel listeyi sizlere sunuyorum. Keyifli dinlemeler.



Password: Madsean




21 Temmuz 2012 Cumartesi

Hayat Devam Ederken...

   İnsan birisine aşık olunca akıl o yeri terk edermiş. Terk eden etti zaten. Bu kalpten çıkmaz dediğin insan belki çıkmaz ancak gün gelecek unutulacaksın. Sen ne kadar seversen karşı taraf bir o kadar uzak kalır sevenine. Hele bir de sevilen kişi de kadir kıymet bilmez ise garip triplere girerse seven için çok zordur içinden çıkılmaz bir hal alır bu durum. Çaldığı kalbi geri almak istersin, geri de vermez garanti süresini aştıysanız. Sen bu hayatı onunla yaşayıp, tüm ömrünü ona adamak isteyip, ayaklarının altına alırsın gururunu, onurunu ama o durup da bir kere özür dilemeyi de geçtim, senin için tek kelime dahi etmez. İşte o zaman yaşarken ölenler grubuna katılırsın. Ağlamak istersin ancak o aşamayı çoktan geçmişsindir. Sol kaburganı  yerinden söküp gitmiştir çoktan ama onun bundan haberi bile yoktur. Ne tadınız kalmıştır, ne tuzunuz. Aslında durup düşününce ne gariptir ki dünya denen şu hanede daha nice açlar, işsizler, engelliler dururken siz kalkıp aşk acınızı dünyanın en büyük acısıymış gibi içinizde yaşarsınız. O insanlar ne yapsın, kimlere gitsin de derdine derman bulsun. Biz aşk acısı çekenlerin dostları da mutlaka vardır derdini anlatabileceği güzel bir rakı sofrası etrafında. Gerçi dost dediğinin de pek hası kalmadı bu devirde ama olsun sen yine de anlat ki azcık derdin onlara da dert olsun. Alem biraz aşk görsün. Sevişmek değil!

19 Temmuz 2012 Perşembe

Snow Patrol - Chasing Cars (2007 Version)


We'll do it all
Everything
On our own

We don't need
Anything
Or anyone

If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?

I don't quite know
How to say
How I feel

Those three words
Are said too much
They're not enough

If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?

Forget what we're told
Before we get too old
Show me a garden that's bursting into life

Let's waste time
Chasing cars
Around our heads

I need your grace
To remind me
To find my own

If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?

Forget what we're told
Before we get too old
Show me a garden that's bursting into life

All that I am
All that I ever was
Is here in your perfect eyes, they're all i can see

I don't know where
Confused about how as well
Just know that these things will never change for us at all

If I lay here
If I just lay here
Would you lie with me and just forget the world?

15 Temmuz 2012 Pazar

Huey Lewis and The News Selections


Huey Lewis and The News grubundan seçtiğim beğenerek dinlediğim parçaları sizlerle paylaşmak istedim.
Keyifli dinlemeler.
Genre: Rock'n Roll, Jazz'n Roll
Password: Madsean
Bitrate: 320kbps

Tracklist

1. Back In Time
2. Better Be True
3. Buzz Buzz Buzz
4. Do You Believe In Love
5. Hip To Be Square
6. Hope You Love Me Like You Say You Do
7. I Know What I Like
8. I Want A New Drug
9. I Want You
10. If This Is It
11. If You Really Love Me You'll Let Me
12. Now Here's You
13. Old Antone's
14. Some Of My Lies Are True (Sooner Or Later)
15. The Heart Of Rock n Roll
16. The Power Of Love
17. Trouble In Paradise
18. Walking With The Kid
19. Whatever Happened To True Love
20. Who Cares
21. Workin' For A Livin'

10 Temmuz 2012 Salı

İnsanlık Adına Kısa Bir Yazı

Birisi bir yerlerde senin yüzünden üzülüp, ağlarken sen orada kalkıp hiçbir şey olmuyormuş gibi davranabiliyorsan sen gelmiş geçmiş en iyi kalpsizsin demektir. Sen kalkıp onu aramaya, sormaya tenezzül dahi etmiyorsan duyarsızlık konusunda da uzmanlaştığını resmi olarak belgelersin. Böyle bir durumda eğer "Yok ben duygusuz ve duyarsız değilim." diyorsan senin aklından şüphe etmek benim en temel hakkımdır.

Abigail Williams - Becoming (2012)


Genre: Melodic Black Metal
Password: Madsean
Bitrate: 320kbps

Tracklist

1. Ascension Sickness
2. Radiance
3. Elestial
4. Infinite Fields Of Mind
5. Three Days Of Darkness
6. Beyond The Veil


9 Temmuz 2012 Pazartesi

Düşbaz - Güzel Günler (2009)



Genre: Alternative Rock
Password: Madsean
Bitrate: 128kbps

İki Çift Lakırdı (Kazma)

     Aslında bu yazımın pek bir amacı yok. Bu yüzden işi olan, "yok efenim ben acil dışarı çıkacağım, okula uğrayıp öğrenci belgesi çıkartmam gerekiyor, asker durum belgesi almam gerekiyor, sevgilim beni bekler" diyeniniz varsa içinizde çıksın gitsin şimdiden. Bana beni dinleyecek adam lazım.
   
     Bu insanlarda ahlak ve saygı kalmamış arkadaş. Bakıyorum da şu güzelim ülkemde olan, şu minnacık dünyamızda olan olaylara, insanların birbirini kırıp geçmesi savaşlar vermesi bu kadar kolay mı arkadaş. Nedir bu yani hani durup düşünmeden edemiyor insan. Kendisini Tanrı sanan bazı aymazlar var bence dünyayı yönetmeye çalışan oradan bir ıslık çalıyor hop önüne istediği adamın kellesi altın tepside sunuluveriyor. Yahu arkadaş nerede kaldı insani duygularınız sizin? Nerede o günler? Ya aslında belki de vakti gelecek dünya yetmeyecek insanlara. O yüzden bu savaşlar ki populasyon azalsın ama neden bu şekilde olmak zorunda ki anlayamıyorum. Öyle bir dünya ki bu, kocaman evrende ufak bir kibrit tanesi kadar kalırken, incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden insanlar birbirleriyle her gün kavga ediyor, alt komşusunu pompalıyla öldürüyor vesaire vesaire. Düşünün belki de ben şu an tüm bunları yazarken aynı anda kim bilir kaç kişi; eşiyle ya da sevgilisiyle yatağında sevişirken, binlerce insan bir yerlerde bomba ve silah sesleri arasında uyuyabilecek, kafasını yaslayabilecek bir yer arar, kimileri "Yarın da acaba iş bulabilir miyim?" diye kendi kendine sorarken, kimileri de "Oh be bugün de ekmeğimizi paramızı kazandık, karnımızı da doyurduk çok şükür." derken bazı varlıklar da "Bugün en son 10 dk öncekiyle beraber son 1 ayda 100.000'inci kişinin ölümüne, 100.000 ailenin ocağına ateş düşmesine ön ayak oldum." diyerek -huzur- içinde uykusuna dalmakla meşgul. Yani neticede demem o ki, bu öyle bir silsile ki siz bir harekette bulunduğunuz takdirde dünyaya karşı, etki-tepki yasasına binaen o da tepkisini dolaylı yoldan gösterir size karşı. Ne kadar boş adam varsa benim gibi de bunları düşünerek kafayı yer, artık öyle bir raddeye gelir ki dünya yansa umruna gitmez. Zaten tüm olaylar size dediğim gibi olumlu ya da olumsuz şekillerde bir şekilde gelip bulacak sizi ve alt üst edecek. Kimisi kaçacak bir delik arayıp "Yer yarılsa da yerin dibine girsem." diye düşünecek, kimisi de mutluluğuna kucak açıp "İyi ki bulmuşum seni/sizi seviyorum." diyerek sevgi sözcükleriyle açılan Aşıklar Kapısı'nı açacak. İşte o zaman zaten onlar için dünya dursa bile o dakikadan sonra cennetin kapıları açılmış olacak. Bir de bekleyenler var bu dünyada, dünyaya hiçbir şey kat(a)madan gidenler. Onlar da göçüp gittikten sonra bu diyardan, tarihin tozlu sayfalarında yok olup gidecekler. Hatırlayanları olmayanlardır onlar. Sadece doğru şeyi bekleyip kendisini onun gelmesiyle açılmaya yemin etmiş bir güle benzetenlerdir onlar. Canı sıkılır, içi acır ama her nedense o doğru sinyalin gelmesiyle, o gücün gelmesiyle kendisini toparlamayı değişmeyi başarmak isteyenlerdir onlar. O vaktin gelmesiyle insanlık adına faydalı birşeyler yapmak isteyenlerdir. O güzel şey dünyasına düştüğündeyse zaten o kişi için dünya cennet olmuştur bile. Siz ona "Dünya yıkılıyor." deseniz bile dönüp size bakmayacaktır çünkü ölse bile uğrunda ölmeye değecek bir amaç bulmuştur çoktan kendisine.

     Mahşer günü gelir ve sıra sırat köprüsünden geçmeye gelir. Sağınıza solunuza bakarsınız, uzun sakallısı var, uzun saçlısı var, takkelisi var, zencisi var, beyazı var, çekik gözlüsü var, var oğlu var. Sonra bir bakarsınız köprüden bir bir düşer bu insanlar yavaş yavaş ilerlerken. Aralarında bazıları karşı tarafa geçmeyi başarmıştır. Herkes geçti ve en sona siz kaldınız diyelim. Bir de bakmışsınız ki beraberinde geldiğiniz 5 milyarcık insandan sadece 500 milyonu karşı tarafa geçebilmiştir (faraza). E n'oldu şimdi? Hastayım hastayım dedim inanmadınız n'oldu şimdi?

   

               Günün Özeti:


7 Temmuz 2012 Cumartesi

The Best Pessimist - Love Is... (2012) (EP)


Genre: Post Rock / Ambient
Password: Madsean
Bitrate: 320kbps

Tracklist

1. Love Is...
2. Closeness
3. We Made Our History
4. Above The Fog (Pt.I)
5. Above The Fog (Pt.II)
6. December 2,1000
7. The Most Cold Winter


2 Temmuz 2012 Pazartesi

Aşk

Aşk nedir öncelikle bu soruya bir cevap bulmak gerekir. Kimisi der futbol, kimisi der sevgiliye duyulan tarif edilmez duygu, kimisi der doğaya sevgi...

Nasıl tanımlarsanız tanımlayın, tek bir ortak yönü vardır tüm bunların: Heyecan.
Heyecanınızı hiçbir şekilde durduramazsınız bu duygu karşısında. Adeta bir sel gibi alır sizi sürükler götürür beraberinde denizlerde boğulana kadar.

Genellikle aşk duygusu sevgiliye duyulan özel bir his olarak tanımlanır. Bu tarif edilmez duyguyu yaşamak herkese gün gelir elbet nasip olur. Hiç kimse ben hiç aşık olmadım demez, diyemez. Olmadıysa da bir yerlerde onu bekliyordur kaderindeki kişi. Bu öyle yoğun garip bir duygudur ki aynı anda hüzünlenip üzülürken mutlu da olursunuz, bundan garip bir haz alırsınız. Aslında her insanda bu bağlamda bir mazoşist ruhu yatar.

İlk olarak bir görsel olarak etkileşim, bir çekim başlar bu kısım yıldırım çarpmış gibi yapan kısımdır. Feleğini şaşırtır, başını yastığa koyduğunda mutluluktan havalara uçarken bir anda yere doğru güçlü bir şekilde çakılır ağlamaya başlarsınız. Neler olduğunu anlayamadan tekrar bir mutluluk hissi sarar tüm bedeninizi. Kısacası kimyanızı allak bullak eden bir kargaşaya bulaşmışsınızdır bir kere ancak ne yaparsanız yapın bu durumdan kurtulamazsınız. Zaman içerisinde bu durum sizin için gayet normal bir hal alacak günlerce onu görmek için can atacaksınız. Onu göremediğiniz, konuşamadığınız her gün sizin için ızdırap gelecek, bu acı sizin için şarap etkisi yaratıp sizi sizden alacak. Diyelim ki ilk konuşma, tanışma aşamasını atlattınız ve bu andan itibaren birbirinizi daha yakından tanıma olasılığınız arttı. Bu andan itibaren kendiniz olmalı ve ona karşı hissettiklerinizi bir şekilde belli etmeniz gerekmektedir çok geç olmadan aksi takdirde karşı taraf sizi arkadaştan, dosttan öte bir şey olarak göremez. Bu aşamayı da atlatıp ona düşüncelerinizi duygularınızı anlattığınız gerçeğini ortaya koyalım bir de. Karşı taraf, eğer kafası karışmış bir halde ve başka bir ilişkisi olmuşsa o zamana kadar ondan vazgeçemediği için size türlü yalanlar uydurarak başınızdan savma girişimlerinde bulunmaya başlar. Bunlar türlü bahaneler olabilir. Ancak siz gerçekten aşık olduğunuz bu kişinin karşısında tek kelime dahi edemez kendinizi savunacak bir tek harfi dahi bilinçli olarak çıkartamazsınız. Sanki o anda zaman durmuş sadece onu dinleyip gözlerine bakmakla meşgulken içinizden ruhunuz çekilirmişçesine bir hisse kapılarak beyninizin içerisinden çığlıklar atarsınız "Seni seviyorum. Sana aşığım." diyerek ancak nafile. Karşınızdaki bir bakmışsınız ki diyeceğini demiş ve çekip gitmiştir. Tekrar görüşeceğiniz, arkadaş kalabileceğiniz yalanını bile giydirmiştir çoktan üstünüze ki üşütmeyesiniz diye. Ancak nereden bilsin ki üstünüze verdiğini sandığı battaniyenin ince bir hırkadan ibaret olduğunu. Üşürsünüz, her gece onun sizinle konuşacağını ümit ederek, bekleyerek üşürsünüz. O soğuk kış gecelerinde yanınızda sarınacak sıcak bir battaniyeyi bekleyerek üşürsünüz. Dostlarınız size akıl verip unut artık onu diyecektir kesinlikle. Ancak siz onların içinizde olanlardan bihaber konuştuğunu bildiğiniz için kafa sallayıp mutlu görünmeye çalışacaksınız onlar için. İçiniz kan ağlarken, hasretiyle yanarken yüzünüze taktığınız o mutluluk maskesi sizin sığınağınız olacak. O maskenin altından gizli gizli ağladığınızı hiç kimse bilemeyecek. Geçen her gece onun sizinle konuşacağı umuduyla yanarken, siz kendinizi bu yalana iyiden iyiye inandıracaksınız. Hiçbir zaman anlayamayacaksınız o mutlu gördüğünüz sokaklarda el ele dolaşan aşıkların nasıl bu raddeye geldiklerini. Çünkü siz içten sevensinizdir. Aşkın hakkını verdiğiniz düşünüyorsanız dönüp kendinize baktığınızda, üzgünüm ancak siz bu dünyaya sadece acı çekmek için gelmişsiniz demektir. Çünkü duygusallık dünyamızda zayıflık, çelimsizlik olarak görülüyor ve hor görülen bu insanlardan dolayıdır ki intiharlar. Çünkü siz kıvranırsınız, çünkü siz gerçek aşka inanansınız. Karşınızdayken en çok onunla konuşmayı isterken, konuşamayıp kıvranansınızdır siz. Aşk sizin için acı olmuştur artık. Çünkü hiçbir zaman gelmeyeceğini gün gelecek kavrayacaksınız. İşte o gün aşka olan inancınız da kaybolacak. İşte o gün dünya bir Mecnun'unu daha yitirmiş olacak. Aradığınız Leyla ortalıklardan yok olup başka birinin kollarında olacak.

Gün gelip de musalla taşına yatırdıklarındaysa sizi, mezarınızın yanından dahi geçmeyecek. Daha sonraları eş, dost, akrabadan duyarsa eğer arkasına dönüp belki 2 damla gözyaşı dökecek ama giden geri dönmeyecek ki bir daha. Bu kahpe dünya bir Mecnun'unu daha gömmüştür kara topraklarına Leylasının gözüne bir kez daha bakamadan.

Eskilerin bir sözü vardır: Kavuşursan meşk olur, kavuşamazsan aşk olur.

"Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
 Bir başkasına tutulmuş, o da dertli;
 Derdimin dermanı kendi derdinde.
 Hekim hasta olunca kime gitmeli."
                                           
Ömer Hayyam / Dörtlükler

Amesoeurs Discography

Uzun zamandır sevdiğim, dinlediğim, kulakta ayrı bir tat bıraktığını düşündüğüm nadide, fransız asıllı bir gruptur kendileri. Keyifli ...